İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Pdf İndir – YEM YAYINLARI Pdf İndir

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Pdf İndir

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabı Hakkında Bilgiler

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabı YEM YAYINLARI çıkarmış olduğu İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabını PDF İndir – İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir 10.12.2020 Pdf İndir

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir PDF indirmek istiyorsanız doğru yerdesiniz! Aşağıdaki bağlantıdan İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir kitabının ücretsiz pdf dosyasını indirebilirsiniz.

Siz değerli öğrenci kardeşlerimiz için İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabının PDF Dosyasını aşağıda indirme bağlantısına ekledik. YEM YAYINLARI ait olan İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir kitabını aşağıdaki bağlantıdan rahatlıkla indirip kullanabilirsiniz.

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabı Hakkında Daha Fazla Bilgiler

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabı 10.12.2020 tarihinde Doğan Kuban tarafından yazılıp YEM YAYINLARI tarafından basılmıştır. İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir kitabında toplamda 372 sayfa bulunmaktadır. Sizler için İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir kitabının PDF indirme bağlantısını aşağıya ekledik. Kolay bir şekilde indirip kullanabilirsiniz.

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabı Özeti – İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabı Açıklaması

Dünyaca ünlü mimarlık tarihçimiz, “Hocaların Hocası” olarak tanımlanan Prof. Doğan Kuban’ın, “İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir” başlıklı kitabı YEM Yayın’dan çıktı.
 
Kitap, Doğan Kuban’ın, geçmiş yıllarda “Kent ve Mimarlık Üzerine İstanbul Yazıları” adıyla yine YEM Yayın tarafından farklı formatlarda yayımlanan eserinin yeni kuşakların da bu eşsiz içeriğe ulaşabilmesi amacıyla, yeni baskı, kağıt teknikleri ve boyut seçilip kapak tasarımı yenilenerek yayımlandı.
 
Prof. Doğan Kuban, 1953’ten bu yana İstanbul kentinin tarihçisi ve yazarı olan bir İstanbullu’nun gözüyle, İstanbul’u, betimlemeden çok eleştirel gözlemlere ağırlık veren bir üslupla irdeliyor. Mimarın, plancının ve bilinçli aydınların içinde yaşadıkları bu kenti sevmeleri kadar sorgulamalarının da önemine dikkat çekiyor.
 
Doğan Kuban, İstanbul’un Romalı-Bizanslı kimliğinden bugüne uzanan süreçte yaşadığı gelişim ve değişimi yapılar, meydanlar, mimarlar, hükümranlık kuran kültürler ve onların yaklaşımları üzerinden çok geniş bir perspektifte ele alıyor; adeta kadim kentin tam anlamıyla bir biyografisini sunuyor. Kentin kültürel kimliğinden planlamasına, arkeolojisinden ulaşımına, Batılılaşma çabalarından yasadışılığa karşı verdiği savaşa kadar çok ayrıntılı bir değerlendirme yapıyor.
 
Bir yandan geçmişin gurur veren fakat giderek varlığı yeni kent kaosu içinde kaybolan mirasını, öte yandan geleceğin düşündürücü karanlığını dile getirdiği kitap aracılığıyla, okuyucuları tarihe sevgi beslemeye ve geleceği eleştirel bir yaklaşımla ele almaya davet eden Kuban, İstanbul’u “tam olarak anlamak” isteyenlere şöyle sesleniyor:
“Topografyanın ve tarihin mirası olmasa, İstanbul’da güzeli bulmanın artık çok zor olduğunu itiraf etmeliyim. Ancak İstanbul’un hâlâ yok edemediğimiz doğal mekânları var. Deniz ve tepelerle oluşan, kıyılarla insanın gözünü uzaklara sürükleyen mekânlar. Üsküdar’la Beşiktaş ve Eminönü arasında gidip gelirken, Bebek’ten Kandilli’ye geçerken, Kadıköy’den Köprü’ye gelirken, Sarayburnu’ndan Boğaz’a bakarken, köprülerden geçerken, kıyı yollarında dolaşırken, Boğaz’dan Karadeniz’e açılır ya da Karadeniz’den Boğaz’a girerken, Marmara’dan ya da Salacak’tan İstanbul’a bakarken, hangi kültür tabakasından gelirseniz gelin bakmaya doyamayacağınız güzellikler var. Hele bunları baharın dumanla kirlenmemiş bir sabahında, güneş sizi ısıtmaya başladığı zaman, İstanbul’un bir kıyısında, bir kahvesinde, hafif sisler içinde, Sisley’den bir tablo gibi algıladığınız zaman insanların yaptığı bütün kötülükleri unutabilirsiniz. Hafif bir kader ezikliğiyle belki affedebilirsiniz bile. Düşünceyi katmadığınız saf algı anlarında İstanbul’dan daha güzel bir kent olmadığını, dünyayı burada yaşadığınız için şanslı olduğunuzu bile düşünmeye başlayabilirsiniz…”

Kitap Adı: İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir

Yayınevi / Marka: YEM YAYINLARI

Yazar: Doğan Kuban

Basım Tarihi: 10.12.2020

Sayfa Sayısı: 372

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabı İndirme Linkleri – İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir İndir

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Kitabının indirme en güncel indirme linklerini sizler için aşağıda derledik. İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir Pdf İndirmek için aşağıdaki indirme linklerini kullanabilirsiniz. Lütfen indirme linkleri çalışmıyor ise bizlere yorumlar kısmından yazın. Kırık linkler her saat başı düzeltilmektedir.

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir PDF Google Drive İndirme Linki

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir PDF Yandex Disk İndirme Linki

İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir PDF Alternatif İndirme Linki

Dünyaca ünlü mimarlık tarihçimiz, “Hocaların Hocası” olarak tanımlanan Prof. Doğan Kuban’ın, “İstanbul 1600 Yıllık Bir Müzedir” başlıklı kitabı YEM Yayın’dan çıktı.
 
Kitap, Doğan Kuban’ın, geçmiş yıllarda “Kent ve Mimarlık Üzerine İstanbul Yazıları” adıyla yine YEM Yayın tarafından farklı formatlarda yayımlanan eserinin yeni kuşakların da bu eşsiz içeriğe ulaşabilmesi amacıyla, yeni baskı, kağıt teknikleri ve boyut seçilip kapak tasarımı yenilenerek yayımlandı.
 
Prof. Doğan Kuban, 1953’ten bu yana İstanbul kentinin tarihçisi ve yazarı olan bir İstanbullu’nun gözüyle, İstanbul’u, betimlemeden çok eleştirel gözlemlere ağırlık veren bir üslupla irdeliyor. Mimarın, plancının ve bilinçli aydınların içinde yaşadıkları bu kenti sevmeleri kadar sorgulamalarının da önemine dikkat çekiyor.
 
Doğan Kuban, İstanbul’un Romalı-Bizanslı kimliğinden bugüne uzanan süreçte yaşadığı gelişim ve değişimi yapılar, meydanlar, mimarlar, hükümranlık kuran kültürler ve onların yaklaşımları üzerinden çok geniş bir perspektifte ele alıyor; adeta kadim kentin tam anlamıyla bir biyografisini sunuyor. Kentin kültürel kimliğinden planlamasına, arkeolojisinden ulaşımına, Batılılaşma çabalarından yasadışılığa karşı verdiği savaşa kadar çok ayrıntılı bir değerlendirme yapıyor.
 
Bir yandan geçmişin gurur veren fakat giderek varlığı yeni kent kaosu içinde kaybolan mirasını, öte yandan geleceğin düşündürücü karanlığını dile getirdiği kitap aracılığıyla, okuyucuları tarihe sevgi beslemeye ve geleceği eleştirel bir yaklaşımla ele almaya davet eden Kuban, İstanbul’u “tam olarak anlamak” isteyenlere şöyle sesleniyor:
“Topografyanın ve tarihin mirası olmasa, İstanbul’da güzeli bulmanın artık çok zor olduğunu itiraf etmeliyim. Ancak İstanbul’un hâlâ yok edemediğimiz doğal mekânları var. Deniz ve tepelerle oluşan, kıyılarla insanın gözünü uzaklara sürükleyen mekânlar. Üsküdar’la Beşiktaş ve Eminönü arasında gidip gelirken, Bebek’ten Kandilli’ye geçerken, Kadıköy’den Köprü’ye gelirken, Sarayburnu’ndan Boğaz’a bakarken, köprülerden geçerken, kıyı yollarında dolaşırken, Boğaz’dan Karadeniz’e açılır ya da Karadeniz’den Boğaz’a girerken, Marmara’dan ya da Salacak’tan İstanbul’a bakarken, hangi kültür tabakasından gelirseniz gelin bakmaya doyamayacağınız güzellikler var. Hele bunları baharın dumanla kirlenmemiş bir sabahında, güneş sizi ısıtmaya başladığı zaman, İstanbul’un bir kıyısında, bir kahvesinde, hafif sisler içinde, Sisley’den bir tablo gibi algıladığınız zaman insanların yaptığı bütün kötülükleri unutabilirsiniz. Hafif bir kader ezikliğiyle belki affedebilirsiniz bile. Düşünceyi katmadığınız saf algı anlarında İstanbul’dan daha güzel bir kent olmadığını, dünyayı burada yaşadığınız için şanslı olduğunuzu bile düşünmeye başlayabilirsiniz…”