Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Pdf İndir – LA KİTAP Pdf İndir

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Pdf İndir

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabı Hakkında Bilgiler

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabı LA KİTAP çıkarmış olduğu Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabını PDF İndir – Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat 08.01.2021 Pdf İndir

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat PDF indirmek istiyorsanız doğru yerdesiniz! Aşağıdaki bağlantıdan Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat kitabının ücretsiz pdf dosyasını indirebilirsiniz.

Siz değerli öğrenci kardeşlerimiz için Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabının PDF Dosyasını aşağıda indirme bağlantısına ekledik. LA KİTAP ait olan Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat kitabını aşağıdaki bağlantıdan rahatlıkla indirip kullanabilirsiniz.

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabı Hakkında Daha Fazla Bilgiler

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabı 08.01.2021 tarihinde Hüseyin Aygün tarafından yazılıp LA KİTAP tarafından basılmıştır. Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat kitabında toplamda 288 sayfa bulunmaktadır. Sizler için Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat kitabının PDF indirme bağlantısını aşağıya ekledik. Kolay bir şekilde indirip kullanabilirsiniz.

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabı Özeti – Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabı Açıklaması

Şeriat anadır, tarikat baba; marifet oğuldur, hakikat torun. Dersim’in şeriatı söze hiç gelmedi; ak kâğıtlar üzerinde kara fermanlar olarak kim bilir hangi arşivlerde, hangi mucizeyi bekliyor? Babaların, öfkeleri kendinden menkul, söze gelişi de. Oğullar, “Evlad-ı Kerbelâ”ydı ve çoktan şaşırmayı unutmuşlardı; çünkü ilk değildi kesik başların gövdelerini araması. Herkes, alttan alta, “Neden?” diye yakalarına sarılıp hesap sorarken; “Kerbelâ’yı bin yıldır hatırlıyorsunuz da Dersim’i unuttunuz!” derken; Dersim’i unuttuklarından mı sustular, unutmamak için mi?
 
Şimdi torunlar “konuşmayı” öğreniyor; sesleri seslere çatarak ve belki tümüyle yanlış sorulara yanlış yanıtlar arayarak. Olsun: “Sahi orada ne oldu?” sorusu bile çoğumuzu irkiltmeye yetiyor. Bu sorunun acılarla, katliamlarla, düpedüz vahşetle, insanın insanlık dışına çıkma potansiyelinin sınırsızlığıyla insan olduğunu göstermeye çalıştığını sanıyoruz ve bu sanı bile bizi dehşete düşürüyor. Ah, hayır, hayır, bu ölüm çeşitliliği bize ne öğretebilir ki? “Neden?” diye soralım, “Neden Dersim?” diye, “Neden Kızılbaşlar?” diye soralım; herhangi bir yerde, herhangi bir biçimde, “Niçin ve Nasıl?” sorusuna muhatap olabilecek bir yanıt bulalım ve önünde aklımızla eğilelim. “Sahi orada ne oldu?” sorusundan kaçarken, oradan kaçıyor olmayalım?
 
Dersim “tertelesinin” mazeretini Dersim’de arayanlara: Şeriatın cünübü cimadır, su ile temizlenir; tarikatın cünübü ikrarsızlıktır, dermanı pir eli; marifetin cünübü nefsini bilmemektir, mürşit bildire; ya hakikatin cünübü? Kendi küfrünü iman, başkasının imanını küfür bilmektir; aklının bildiğini kalbiyle, kalbinin bildiğini aklıyla reddetmektir. Temizliği mürebbi elinden olur. Ama bu metinde mürebbi yazar değildir. Mürebbi arayan Munzur’a baksın! Ayhan Yalçınkaya

Kitap Adı: Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat

Yayınevi / Marka: LA KİTAP

Yazar: Hüseyin Aygün

Basım Tarihi: 08.01.2021

Sayfa Sayısı: 288

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabı İndirme Linkleri – Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat İndir

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Kitabının indirme en güncel indirme linklerini sizler için aşağıda derledik. Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat Pdf İndirmek için aşağıdaki indirme linklerini kullanabilirsiniz. Lütfen indirme linkleri çalışmıyor ise bizlere yorumlar kısmından yazın. Kırık linkler her saat başı düzeltilmektedir.

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat PDF Google Drive İndirme Linki

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat PDF Yandex Disk İndirme Linki

Dersim 1938 – Resmiyet ve Hakikat PDF Alternatif İndirme Linki

Şeriat anadır, tarikat baba; marifet oğuldur, hakikat torun. Dersim’in şeriatı söze hiç gelmedi; ak kâğıtlar üzerinde kara fermanlar olarak kim bilir hangi arşivlerde, hangi mucizeyi bekliyor? Babaların, öfkeleri kendinden menkul, söze gelişi de. Oğullar, “Evlad-ı Kerbelâ”ydı ve çoktan şaşırmayı unutmuşlardı; çünkü ilk değildi kesik başların gövdelerini araması. Herkes, alttan alta, “Neden?” diye yakalarına sarılıp hesap sorarken; “Kerbelâ’yı bin yıldır hatırlıyorsunuz da Dersim’i unuttunuz!” derken; Dersim’i unuttuklarından mı sustular, unutmamak için mi?
 
Şimdi torunlar “konuşmayı” öğreniyor; sesleri seslere çatarak ve belki tümüyle yanlış sorulara yanlış yanıtlar arayarak. Olsun: “Sahi orada ne oldu?” sorusu bile çoğumuzu irkiltmeye yetiyor. Bu sorunun acılarla, katliamlarla, düpedüz vahşetle, insanın insanlık dışına çıkma potansiyelinin sınırsızlığıyla insan olduğunu göstermeye çalıştığını sanıyoruz ve bu sanı bile bizi dehşete düşürüyor. Ah, hayır, hayır, bu ölüm çeşitliliği bize ne öğretebilir ki? “Neden?” diye soralım, “Neden Dersim?” diye, “Neden Kızılbaşlar?” diye soralım; herhangi bir yerde, herhangi bir biçimde, “Niçin ve Nasıl?” sorusuna muhatap olabilecek bir yanıt bulalım ve önünde aklımızla eğilelim. “Sahi orada ne oldu?” sorusundan kaçarken, oradan kaçıyor olmayalım?
 
Dersim “tertelesinin” mazeretini Dersim’de arayanlara: Şeriatın cünübü cimadır, su ile temizlenir; tarikatın cünübü ikrarsızlıktır, dermanı pir eli; marifetin cünübü nefsini bilmemektir, mürşit bildire; ya hakikatin cünübü? Kendi küfrünü iman, başkasının imanını küfür bilmektir; aklının bildiğini kalbiyle, kalbinin bildiğini aklıyla reddetmektir. Temizliği mürebbi elinden olur. Ama bu metinde mürebbi yazar değildir. Mürebbi arayan Munzur’a baksın! Ayhan Yalçınkaya