Harabe Çiçeği Pdf İndir – DARA YAYINLARI Pdf İndir

Harabe Çiçeği Pdf İndir

Harabe Çiçeği Kitabı Hakkında Bilgiler

Harabe Çiçeği Kitabı DARA YAYINLARI çıkarmış olduğu Harabe Çiçeği Kitabını PDF İndir – Harabe Çiçeği 28.05.2021 Pdf İndir

Harabe Çiçeği PDF indirmek istiyorsanız doğru yerdesiniz! Aşağıdaki bağlantıdan Harabe Çiçeği kitabının ücretsiz pdf dosyasını indirebilirsiniz.

Siz değerli öğrenci kardeşlerimiz için Harabe Çiçeği Kitabının PDF Dosyasını aşağıda indirme bağlantısına ekledik. DARA YAYINLARI ait olan Harabe Çiçeği kitabını aşağıdaki bağlantıdan rahatlıkla indirip kullanabilirsiniz.

Harabe Çiçeği Kitabı Hakkında Daha Fazla Bilgiler

Harabe Çiçeği Kitabı 28.05.2021 tarihinde Sultan Demiroğlu tarafından yazılıp DARA YAYINLARI tarafından basılmıştır. Harabe Çiçeği kitabında toplamda 264 sayfa bulunmaktadır. Sizler için Harabe Çiçeği kitabının PDF indirme bağlantısını aşağıya ekledik. Kolay bir şekilde indirip kullanabilirsiniz.

Harabe Çiçeği Kitabı Özeti – Harabe Çiçeği Kitabı Açıklaması

Yol boyu, boşaltılmış Êzîdî köylerinin hüznüyle bütünleştim. Kırık kapılar, bir yanı yıkık bir yanı dik duran duvarlar… İnce pencere camlarına tünemiş serçeler, zıplayıp sağa sola hüzün dağıtıyorlar, gidenlerin arkasında ağıt yakıyorlar; beni hiç görmediler, belki görüp görmemezlikten geldiler. Evlerin önündeki boynu bükük kel ağaçlar, kırık dalları yerle birleşmiş. Afîye’nin evinin önünde durdum. Sanki beni içeri çeken bir güç vardı. Olmayan kapının eşiğine geldim. Kapının sağında büyük bir bulgur sokusu, sokunun üstüne işlenmiş bir tavus kuşu, kuşun kanatları taşa kazılı ve renkli boya ile boyanmış, sanki hiç ama hiç kullanılmamış gibi canlı. Devasa bir dut 106 ağacının gölgesine sığınmış bir nar ağacı, ortadan ikiye bölünmüş, bir yanı yerde bir yanı incir ağacına dayanmış, sanki birbirleriyle sarmaş dolaş ayakta durmaya çalışıyorlar. Yan taraftaki kuyu, sadece kuru yaprak yığınıydı. Evin etrafına çekili bir metre boyundaki duvar, yıkık evi korur gibi duruyordu. Evin tavanı sökülmüş. Belli ki ağaçları söküp götürmüşler. Çıplak duvarlardan sıvayı oluklaştırmış gözyaşları, girişte kocaman bir yüklük oluşturmuş. Salondaki ocak hâlâ karalığını koruyordu. Bacası yıkılmış; raflığına tüneyen kuşlara barınak olmuş. Kırık bir tahta beşiğin bir yanı ocağın önünde duruyor. Duvara gömülü pencereler; birinin içinde yırtık bir çocuk terliği, yarısı yanmış bir oklava. Sanki etrafta görünmez bir ölüm vardı. Yola koyulunca kendimce öyle bir cinayet işlemiştim ki yaşama sevincimi öldürdüğümün farkına vardım.

Kitap Adı: Harabe Çiçeği

Yayınevi / Marka: DARA YAYINLARI

Yazar: Sultan Demiroğlu

Basım Tarihi: 28.05.2021

Sayfa Sayısı: 264

Harabe Çiçeği Kitabı İndirme Linkleri – Harabe Çiçeği İndir

Harabe Çiçeği Kitabının indirme en güncel indirme linklerini sizler için aşağıda derledik. Harabe Çiçeği Pdf İndirmek için aşağıdaki indirme linklerini kullanabilirsiniz. Lütfen indirme linkleri çalışmıyor ise bizlere yorumlar kısmından yazın. Kırık linkler her saat başı düzeltilmektedir.

Harabe Çiçeği PDF Google Drive İndirme Linki

Harabe Çiçeği PDF Yandex Disk İndirme Linki

Harabe Çiçeği PDF Alternatif İndirme Linki

Yol boyu, boşaltılmış Êzîdî köylerinin hüznüyle bütünleştim. Kırık kapılar, bir yanı yıkık bir yanı dik duran duvarlar… İnce pencere camlarına tünemiş serçeler, zıplayıp sağa sola hüzün dağıtıyorlar, gidenlerin arkasında ağıt yakıyorlar; beni hiç görmediler, belki görüp görmemezlikten geldiler. Evlerin önündeki boynu bükük kel ağaçlar, kırık dalları yerle birleşmiş. Afîye’nin evinin önünde durdum. Sanki beni içeri çeken bir güç vardı. Olmayan kapının eşiğine geldim. Kapının sağında büyük bir bulgur sokusu, sokunun üstüne işlenmiş bir tavus kuşu, kuşun kanatları taşa kazılı ve renkli boya ile boyanmış, sanki hiç ama hiç kullanılmamış gibi canlı. Devasa bir dut 106 ağacının gölgesine sığınmış bir nar ağacı, ortadan ikiye bölünmüş, bir yanı yerde bir yanı incir ağacına dayanmış, sanki birbirleriyle sarmaş dolaş ayakta durmaya çalışıyorlar. Yan taraftaki kuyu, sadece kuru yaprak yığınıydı. Evin etrafına çekili bir metre boyundaki duvar, yıkık evi korur gibi duruyordu. Evin tavanı sökülmüş. Belli ki ağaçları söküp götürmüşler. Çıplak duvarlardan sıvayı oluklaştırmış gözyaşları, girişte kocaman bir yüklük oluşturmuş. Salondaki ocak hâlâ karalığını koruyordu. Bacası yıkılmış; raflığına tüneyen kuşlara barınak olmuş. Kırık bir tahta beşiğin bir yanı ocağın önünde duruyor. Duvara gömülü pencereler; birinin içinde yırtık bir çocuk terliği, yarısı yanmış bir oklava. Sanki etrafta görünmez bir ölüm vardı. Yola koyulunca kendimce öyle bir cinayet işlemiştim ki yaşama sevincimi öldürdüğümün farkına vardım.